Sabah Ülkesi

İNSAN VE ÖZGÜRLÜK V: YİTİRİLMİŞ ÖZGÜRLÜĞÜN İZİNDE

Asım Cüneyd Köksal* Geçen yazımızda modern dönemde geliştirilmiş dört siyâsî özgürlük türünden bahsetmiştik: Liberal, cumhuriyetçi, demokratik ve sosyalist özgürlükler. Taha Abdurrahman bütün bu modern özgürlük biçimlerinin, “insânî amel kanunları” dediği üç kanunu ihlal ettiğini söyler.[1] Düşünürün Kur’an âyetlerinden süzüp çıkardığı bu kanunlar hatırlama, insanîleştirme ve sonluluk kanunlarıdır. Hatırlama kanunu şöyle özetlenir: “Kim Allah’ı hatırlarsa Allah…

ANTROPOSEN VE BİLİŞSEL KAPİTALİZM İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR SORUŞTURMA

Emre Şan Felsefe yaşadığımız çağ hakkında söz söylemeli ve geleceğe dair perspektif açmalıdır. Bu perspektifin amacı kendi zamanımızdaki ve gelecekteki sorunlarla hesaplaşmaya başlamaktır. Bu yakıcı sorunların başında Antroposen gelmektedir. Peki Antroposen adı verilen jeolojik olay ne anlama gelmektedir? Holosen çağından sonra gelen yeni çağ olarak Antroposen, kavramı ilk kullanan isimlerden biri olan Paul Crutzen’e göre,…

AYAKKABI TAMİRCİSİYLE KONUŞMAK

Edith Hall* Demokratik bir toplumda esasında her vatandaşın tartışma sürecine katılması beklenir —ya da en azından onlar hesabına tartışmaya katılacak olanları seçmeleri beklenir— bu nedenle halkın felsefeyi daha iyi anlamasına karşı çıkmak söz konusu olamaz.[1] Sadece akademik alanlarda değil, aynı zamanda siyasette ve yaşamın diğer alanlarında kullandığımız muhakeme süreçlerinden müteşekkil mantık mekanizmalarını MÖ 4. yüzyılda…

İKLİM KRİZİ KİMLİK KRİZİ MİDİR?

İbrahim Özdemir* İklim krizi bir kimlik krizidir. Bunu çevre sorunlarının ve bilincinin ortaya çıkmasından hareketle göstermeye çalışacağız. İnsan faaliyetlerinin ve özellikle de sanayileşmenin etkisiyle çevrenin kirlenmeye başladığı ve iklim krizinin yolda olduğu1960’lı yıllarda fark edilmeye başlandı.Bunu ilk fark edenlerden birisi Sessiz Bahar adlı kitabıyla meşhur olan Amerikalı bilim kadını Rachel Carson idi. Kitabın verdiği mesaj…

FİLOZOFUN ISTIRABI KARŞISINDA ŞAİR: DANTE’DE FELSEFİ AKLIN ELEŞTİRİSİ

Selman Dilek[*] Inferno antropolojik açıdan bedenin, politik açıdan da şehrin uğradığı azabı tasvir etmekle birlikte, her ikisinin de temelindeki felsefi düşüncenin maruz kaldığı ıstırabı anlatmaktadır. Her bir kantoda ilerledikçe azap şiddetlenir ve en uç noktasında akıl Beatrice’in gelişiyle kendini aşka teslim eder ve nihayetinde Bernard’la saf ruha ulaşarak kurtuluşa erer. Şüphesiz bu seyahatin en dikkat…

KLASİK ESER OKUMAK VEYA ESKİ AYDAN YILDIZ KIRPMAZ: BİR ÇAĞ ÖTEKİ ÇAĞI “KLASİK/KURUCU” OLARAK OKUYABİLİR Mİ?

Ekrem Demirli “İrşat yaşayan mürşitten mümkün olur.” Tasavvuf deyimi “Ne okuyorsun?” sorusuna “Bir kitabı yeniden okuyorum.” diye cevap aldığınızda klasik bir eser hakkında konuşmuş olma ihtimaliniz kuvvetle muhtemeldir. (Prof. Enes Kabakcı’nın Sosyoloji’yi Kurmak kitabından mealen alıntı) Cümle, bütün dünyada az çok geçerli olmak üzere, klasik okuma ihtiyacının mücbir ve üstenci dille dayatılmasının yarattığı baskı ile…



İNSAN VE ÖZGÜRLÜK IV: ÇATIŞAN VE ÇAKIŞAN ÖZGÜRLÜKLER

Asım Cüneyd Köksal*   Özerkliğin İcadı Moderniteyi en iyi açıklayan, onun bütün tezahür ve kurumlarında cisimleşen temel tasavvur, özgür ve kendinin efendisi olan özne varsayımıdır, Mairet’nin ifadesiyle siyasetin kökene dair antropolojik varsayımıdır bu.[1] Kavramlar tarihçisi Koselleck bu noktayı şöyle açıklıyor: “Eskiden sadece özgür yurttaşlar ya da efendilerle sınırlı olan, insanın insanlar üzerindeki egemenlik hakkı, Aydınlanmadan…

“BATI” FELSEFESİ FİKRİ ÜZERİNE

Christoph Schuringa*   “Batı” felsefesi bugün dünyadaki üniversitelerde yaygın olarak öğretilmektedir. Hakimiyeti öyle büyüktür ki, genellikle kendisinden yalnızca “felsefe” olarak bahsedilir. Bertrand Russell’ın Batı Felsefesi Tarihi’nin ilk sayfalarına veya benzer herhangi bir araştırmaya göz atan herkes, ilk Yunan filozofu Miletli Thales ile başlayan bir tarihsel anlatıya tanık olurlar. Russell’ın dümdüz bir şekilde öne sürdüğü gibi,…

KÜRESEL TASAVVUF NEDİR?

Nile Green* Küresel tasavvufun ne olduğunu araştırırken, öncelikle kavramları tanımlamak faydalı olacaktır.  İlk olarak, tasavvufu İslam’dan farklı bir şey olarak görmek yerine İslam tasavvufu üzerinden konuşmak en doğrusu olacaktır. Tasavvuf -ya da “İslam tasavvufu”- İslam inancının zahirî hukuki yönlerinin tamamlayıcısı olarak İslam’ın bâtıni manevi yönlerini ortaya çıkarmaya yönelik kaide ve uygulamalar olarak anlaşılabilir. Kur’an ve…

YAPAY ZEKÂ BİR SANATÇI OLABİLİR Mİ?

Sean Dorrance Kelly*   31 Mart 1913’te Viyana’daki Musikverein Konser Merkezinin Büyük Salonunda, Alban Berg’in bir orkestra icrasının tam ortasında bir kavga patlak verir.[1] Ortalık karışır. Mobilyalar kırılır. Polis, konser organizatörünü, fazla tanınmayan opera bestecisi Oscar Straus’u yumrukladığı için tutuklar. Daha sonra duruşmada Straus, seyircilerin hayal kırıklığıyla dalga geçer. Yumruğun, bütün gecenin en uyumlu sesi…

AFRİKA’DA FELSEFE TARİHİNİ YAZMAK NEREDEN BAŞLAMALI?

Anke Graness* Avrupa felsefesi tarihi araştırmaları, Platon’un diyaloglarında çeşitli düşünürlerin öğretilerini tasvir etmesiyle başlayan uzun bir geleneğe sahip olsa da Afrika felsefesi tarihi araştırmaları özellikle Sahra-altı Afrika söz konusu olduğunda görece genç bir disiplindir. Afrika’nın felsefe yapma kabiliyeti yüzyıllar boyunca bütünüyle inkâr edilmiş ve Afrika düşüncesi dünya düşüncesinin bir parçası olarak görülmemiştir (bkz. örneğin G.W.F….

DÜNYAYA HER YERDEN BAKMAK

Monika Kirloskar-Steinbach * Leah Kalmanson **   Felsefe öğrencileri felsefe tarihini esasında iki ana ders üzerinden öğrenirler: “Antik felsefe” ve “modern felsefe”.[1] Atina şehir devletinde Sokrates’le başlar hikâye, kendisi deyim yerindeyse felsefenin gerçek bir maskotudur: muzip bir huysuz, güçlüye karşı hakikatin sözcüsü ve emsallerinin oluşturduğu bir jüri tarafından sadece bilgelik sevgisi (philo–sophia) sebebiyle infaz edilen…